Safsatalar-I

 
Safsatalar-I Safsatalar-I

ülke iken 34. Asgari ücreti artırmanın dar gelirlileri rahatlatacağı şeklindeki hipotez de doğrulanmaz, ad hoc ekleme gerektirir. Eğer “Yazı gelirse kazanırım, tura gelirse kaybederim” derseniz yüzde 50 ihtimalle kazanırsınız, çünkü bu cümle tek uçlu bir hipotezdir. Çünkü bu sınavlara katıldığımızdan bu yana 19 yıl geçmiştir, 34. O seminerden sonra bu konuda yazı yazmaya karar verdim. Doktor tutarlı olmak zorunda değildir. Ancak aksilik bu ya, bu hasta hastane dışında doktorunun sigara içtiğini görür ve hemen “Bana bırak diyor, kendisi içiyor bu bir çelişki, bırakmayacağım” der. Bilimsel gerçek farklı bir şeydir, doktorun kişisel tercihi farklı bir şeydir. _____________________* Warburton, N. Doktorların değil din adamlarının söyledikleri ve yaptıkları arasında tutarlılık bulunmalıdır. Çift uçlu hipoteze başka bir örnek, yazı tura atarken “Yazı gelirse ben kazanıyorum, tura gelirse sen kaybediyorsun” demektir. Doktor bilim insanıdır, olayları betimlemelidir, özel yaşamında tutarlı olmak zorunda değildir. (2016) A’dan Z’ye Düşünmek. olmak başarı değildir. Çünkü bu çift uçlu bir hipotezdir, çürütülmesi imkânsızdır. Bence katiller bu açıklamanın doğruluğuna samimiyetle inanırlar, tuhaflığın, safsatanın farkına varmazlar. Çünkü asgari ücret açıklanır açıklanmaz her şeye zam gelir, artış öncesinde bir kilo peynir alan asgari ücretli, zamdan sonra iki kilo peynir alamaz. Doktor tutarlı olmalıdır safsatası: Bazen bir doktor hastasına sigarayı bırakmasını söyler, hasta da sigarayı bırakmaya karar verir. Örneğin bir siyasetçi, “Eğer zenginlerin daha da zengin olmalarını sağlarsak, bu durumda para yoksullara doğru da akar ve onların yaşam standartlarını yükseltir” diyebilir. Doktordan tutarlı davranmasını beklemek bir toplumsal safsatadır. Önümüzdeki hafta başka safsatalarda buluşmak üzere. Benzeri şekilde muhalefet partilerinin geçen seçime göre oylarını artırdıklarını söylemeleri de safsatadır; seçmen sayısı arttığı için oyları artmıştır, ancak iktidara gelememişlerdir. Şimdi siz, “Olur mu, tutarlılık olmalıdır” diyebilirsiniz. olduğumuzda bu durumu bir gelişme saymak da bir tür safsatadır. Bir hipotez çürütülebilir olmalıdır, yani tek uçlu olmalıdır ancak ispatlanmasını bekleriz. Doktorun kişisel tercihlerine bakarak hastanın sigarayı bırakmaması tipik bir safsatadır. Birkaç örnek sıralayalım:Kadın cinayetinde safsata: Bazı kadın katilleri mahkemede kendilerine niçin cinayet işledikleri sorulduğunda, “Çok seviyordum, onun için” diye cevap verirler. Çift uçlu hipotezler: Ekonomide veya psikolojide çift uçlu hipotezler şık gözükür ancak içi boş iddialardır, safsata sayılır. Başarısızlığı başarı diye yorumlamak: PISA Sınavı’nda 39. Ad hoc eklemeler: Bir hipotezi ortaya attıktan sonra ortaya çıkan yeni durumlara bakarak bu hipoteze eklemelerde bulunmaya “ad hoc ekleme” adı verilir. Çünkü söz konusu cümle iki uçlu bir hipotezdir. Eğer safsata olmasın istiyorsak bu türden açıklamaları en başta yapmalıyız. Çünkü doktorun söylemleri ve davranışları arasında bir tutarlılık bulunması şart değildir. * Bu türden eklemeler de şık gözükebilir ancak safsata niteliğindedir. Bu görüş doğrultusunda zenginlere önemli miktarda para aktardığımızı düşünelim, fakat beş yıl sonra yoksulların ekonomik durumunda hiçbir iyileşme olmadığını gözledik diyelim. ",Kimi önermeler, fikirler kulağa hoş gelirler ama özlerinde safsatadan ibarettirler. Bu durumda, büyük ihtimalle yukarıdaki görüşü ortaya atan siyasetçi, “Ben yanıldım” demez, başlangıçtaki hipotezine bir ekleme yaparak, “Zengine para aktarmak yoksulları rahatlatır, ancak bu etki, ilk beş yılda görülmez, uzun vadede ortaya çıkar” der. Eskiden safsataya “lafügüzaf” da denilirdi. Ancak burada bir incelik var, doktor hastasına, “Sigarayı bırak” diye ısrar etmemelidir, sadece eğer bu tempoyla sigara içmeye devam ederse gelecek birkaç yılda yüzde kaç olasılıkla başına nelerin gelebileceğini söylemelidir. Diyelim ki bu doktor sigaranın zararları konusunda bilimsel bir araştırma yaptı ve uluslararası hakemli dergiye gönderdi. Bir felsefe terimi olan safsata, “boş, bilimsel temelden, gerçeklerden uzak söz” anlamında kullanılıyor. Siyasi açıklamalardan komşu sohbetlerine kadar pek çok konuda safsatalara rastlamak mümkündür. Bu oyuna “Evet” diye katılırsanız oyuna gelirsiniz, yüzde 100 olasılıkla kaybedersiniz. Ekim 2023’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde safsatalar konusunda bir seminer izledim, güzeldi. İstanbul: Alfa Yayınları. ",. Çünkü faizin düşmesi enflasyonu artırabilir, bu durumu açıklamak için “Enflasyon düşmedi, çünkü esnaf tamahkâr davrandı, aşırı zam yaptı” dediğimiz zaman yine bir ad hoc ekleme yapmış oluruz. İşte bu bir ad hoc eklemedir. Örneğin “Çocukluktaki aşırı doyum veya doyumsuzluk ileri yaşlarda ruhsal sorun yaratır” dersek çok şey söylemiş gibi gözükürüz fakat aslında hiçbir şey söylememiş oluruz. Bu akıl yürütme şekli, hastaya çok mantıklı gelse de aslında tamamen bir safsatadır, mantıksızdır. Derginin yöneticileri de bu araştırmayı yayımlamaya karar verdiler ancak tam bu sırada bu doktorun sigara içtiğini öğrendiler diyelim, araştırmayı yayımlamaktan vazgeçerler mi? Geçmezler. “Faizi düşürürsek enflasyon da düşer” inancı da ad hoc ekleme gerektirir.

Safsatalar-I

Doktorların değil din adamlarının söyledikleri ve yaptıkları arasında tutarlılık bulunmalıdır. Bu oyuna “Evet” diye katılırsanız oyuna gelirsiniz, yüzde 100 olasılıkla kaybedersiniz. Bir felsefe terimi olan safsata, “boş, bilimsel temelden, gerçeklerden uzak söz” anlamında kullanılıyor. ",. Çünkü asgari ücret açıklanır açıklanmaz her şeye zam gelir, artış öncesinde bir kilo peynir alan asgari ücretli, zamdan sonra iki kilo peynir alamaz. Çift uçlu hipotezler: Ekonomide veya psikolojide çift uçlu hipotezler şık gözükür ancak içi boş iddialardır, safsata sayılır. İstanbul: Alfa Yayınları. Çünkü söz konusu cümle iki uçlu bir hipotezdir. Bir hipotez çürütülebilir olmalıdır, yani tek uçlu olmalıdır ancak ispatlanmasını bekleriz. Çünkü bu çift uçlu bir hipotezdir, çürütülmesi imkânsızdır. “Faizi düşürürsek enflasyon da düşer” inancı da ad hoc ekleme gerektirir. olduğumuzda bu durumu bir gelişme saymak da bir tür safsatadır. Eğer “Yazı gelirse kazanırım, tura gelirse kaybederim” derseniz yüzde 50 ihtimalle kazanırsınız, çünkü bu cümle tek uçlu bir hipotezdir. ",Kimi önermeler, fikirler kulağa hoş gelirler ama özlerinde safsatadan ibarettirler. Çünkü doktorun söylemleri ve davranışları arasında bir tutarlılık bulunması şart değildir. olmak başarı değildir. Siyasi açıklamalardan komşu sohbetlerine kadar pek çok konuda safsatalara rastlamak mümkündür. Eğer safsata olmasın istiyorsak bu türden açıklamaları en başta yapmalıyız. * Bu türden eklemeler de şık gözükebilir ancak safsata niteliğindedir. Doktordan tutarlı davranmasını beklemek bir toplumsal safsatadır. Bilimsel gerçek farklı bir şeydir, doktorun kişisel tercihi farklı bir şeydir. Bu durumda, büyük ihtimalle yukarıdaki görüşü ortaya atan siyasetçi, “Ben yanıldım” demez, başlangıçtaki hipotezine bir ekleme yaparak, “Zengine para aktarmak yoksulları rahatlatır, ancak bu etki, ilk beş yılda görülmez, uzun vadede ortaya çıkar” der. Ekim 2023’te Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi’nde safsatalar konusunda bir seminer izledim, güzeldi. ülke iken 34. Ancak burada bir incelik var, doktor hastasına, “Sigarayı bırak” diye ısrar etmemelidir, sadece eğer bu tempoyla sigara içmeye devam ederse gelecek birkaç yılda yüzde kaç olasılıkla başına nelerin gelebileceğini söylemelidir. _____________________* Warburton, N. Ancak aksilik bu ya, bu hasta hastane dışında doktorunun sigara içtiğini görür ve hemen “Bana bırak diyor, kendisi içiyor bu bir çelişki, bırakmayacağım” der. Önümüzdeki hafta başka safsatalarda buluşmak üzere. Doktor tutarlı olmak zorunda değildir. Derginin yöneticileri de bu araştırmayı yayımlamaya karar verdiler ancak tam bu sırada bu doktorun sigara içtiğini öğrendiler diyelim, araştırmayı yayımlamaktan vazgeçerler mi? Geçmezler. Doktor tutarlı olmalıdır safsatası: Bazen bir doktor hastasına sigarayı bırakmasını söyler, hasta da sigarayı bırakmaya karar verir. Çift uçlu hipoteze başka bir örnek, yazı tura atarken “Yazı gelirse ben kazanıyorum, tura gelirse sen kaybediyorsun” demektir. Eskiden safsataya “lafügüzaf” da denilirdi. Birkaç örnek sıralayalım:Kadın cinayetinde safsata: Bazı kadın katilleri mahkemede kendilerine niçin cinayet işledikleri sorulduğunda, “Çok seviyordum, onun için” diye cevap verirler. Bu akıl yürütme şekli, hastaya çok mantıklı gelse de aslında tamamen bir safsatadır, mantıksızdır. Örneğin bir siyasetçi, “Eğer zenginlerin daha da zengin olmalarını sağlarsak, bu durumda para yoksullara doğru da akar ve onların yaşam standartlarını yükseltir” diyebilir. Şimdi siz, “Olur mu, tutarlılık olmalıdır” diyebilirsiniz. Benzeri şekilde muhalefet partilerinin geçen seçime göre oylarını artırdıklarını söylemeleri de safsatadır; seçmen sayısı arttığı için oyları artmıştır, ancak iktidara gelememişlerdir. Asgari ücreti artırmanın dar gelirlileri rahatlatacağı şeklindeki hipotez de doğrulanmaz, ad hoc ekleme gerektirir. (2016) A’dan Z’ye Düşünmek. Doktor bilim insanıdır, olayları betimlemelidir, özel yaşamında tutarlı olmak zorunda değildir. Örneğin “Çocukluktaki aşırı doyum veya doyumsuzluk ileri yaşlarda ruhsal sorun yaratır” dersek çok şey söylemiş gibi gözükürüz fakat aslında hiçbir şey söylememiş oluruz. İşte bu bir ad hoc eklemedir. Bence katiller bu açıklamanın doğruluğuna samimiyetle inanırlar, tuhaflığın, safsatanın farkına varmazlar. Doktorun kişisel tercihlerine bakarak hastanın sigarayı bırakmaması tipik bir safsatadır. Diyelim ki bu doktor sigaranın zararları konusunda bilimsel bir araştırma yaptı ve uluslararası hakemli dergiye gönderdi. O seminerden sonra bu konuda yazı yazmaya karar verdim. Çünkü bu sınavlara katıldığımızdan bu yana 19 yıl geçmiştir, 34. Ad hoc eklemeler: Bir hipotezi ortaya attıktan sonra ortaya çıkan yeni durumlara bakarak bu hipoteze eklemelerde bulunmaya “ad hoc ekleme” adı verilir. Başarısızlığı başarı diye yorumlamak: PISA Sınavı’nda 39. Çünkü faizin düşmesi enflasyonu artırabilir, bu durumu açıklamak için “Enflasyon düşmedi, çünkü esnaf tamahkâr davrandı, aşırı zam yaptı” dediğimiz zaman yine bir ad hoc ekleme yapmış oluruz. Bu görüş doğrultusunda zenginlere önemli miktarda para aktardığımızı düşünelim, fakat beş yıl sonra yoksulların ekonomik durumunda hiçbir iyileşme olmadığını gözledik diyelim.